Her canlı gibi insanlık da var olduğu andan itibaren barınma ihtiyacı güdmüştür. İlk çağlarda, bu barınma ihtiyaçlarını mağaralara sığınarak karşılayan insanlar, tarım yapmayı öğrenmesi ile birlikte sulak bölgelerde yaşamaya başlamıştır. Gelişen toplum düzeni ve Sanayi Devrimi(1850)ile birlikte insanlar daha önce küçük topluluklar halinde sulak bölgelerde yaşarken hızlıca kentlere göç etmeye başlamıştır. Sanayi kuruluşlarının etrafında şekillenmeye başlayan şehirler büyük ortaya çıkmıştır. Ülkemizde, Atatürk’ün destekleri ile başlayan “Türkiye Sanayileşme Hareketi(1923)”kırsaldan kentlere göçleri başlatmıştır.
(Kentsel Nüfusun Kırsal Nüfusa Oranı 2010)
İstanbul bu nüfus artışının en fazla olduğu şehir olmuştur. Tam anlamıyla 1950’li yıllarda başlayan bu göç dalgası İstanbul’un plansız kentleşmesine ve büyümesine neden olmuştur. İnsanlar, iş buldukları sanayi kuruluşlarının yakınlarına, “şehir dışı” ve ucuz olarak görülen yeni yerleşim yerlerine kendi konutlarını rastgele yapmışlardır. Şehir büyüdükçe bu “şehir dışı” olarak görülen bazı yerler zaman içinde önem kazanmış ve nüfusu artmıştır.
Bu şekilde büyüyen yerlerden biri olan Kağıthane; Şişli ilçesine bağlı iken 1987 yılında ayrılmış ve Kağıthane adını almıştır. Çoğunlukla sanayi kuruluşlarının ve bu sanayi kuruluşlarında çalışanların yaşadığı bir bölge olan Kağıthane, 1988 yılında Fatih Sultan Mehmet Köprü’nün yapılması, Boğaziçi Köprüsü ile birleştiği Büyükdere Caddesinin bitirilmesi ve TEM otoyolunun tamamlanması ve 2009 Taksim-Hacıosman metrosunun(Metro İstanbul Tarihçesi 2018) Atatürk Oto Sanayisine kadar uzatılması ile birlikte ulaşım açısından cazibe merkezi haline gelmiş ve hızlı bir dönüşüme girmiştir
Bunun yanı sıra (Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşümü 2009) mevzuatı, Türkiye’de “Kentsel Dönüşüm” kavramının ilk kez oluşturulması anlamına gelmiştir. Bu mevzuat değişikliği ile birlikte plansız, kimliksiz ve afet riski bulunan yapılaşmaların dönüştürülmesine başlanmıştır.
Fakat, Kağıthane gibi cazibe merkezi bölgeler; yüksek maliyet, çok fazla hak sahibinin bulunmasından ötürü dönüştürülememiştir. Nüfusu hızlı bir şekilde artan bu bölgeler, plansız yerleşme ile birlikte bir çok sorunu ortaya çıkarmıştır. Trafik, gürültü, nüfusa yetmeyen dar sokaklar, park sorunu, yeşil alan sorunu gibi problemler insan yaşamını kötü yönde etkilemeye başlamıştır. Bunların yanı sıra 2011 yılında Galatasaray Türk Telekom Stadı’nın bu bölgeye taşınması, her hafta maç günleri yaklaşık 40-50 bin insanın bu bölgeye gelip gitmesine yol açmıştır.
Mevcut trafik, park sorunları bu stadın yapılması ile çok kritik seviyelere gelmiştir. İstanbul’daki diğer büyük futbol takımlarının stadları farklı bir çok ulaşım yollarına elverişli iken, Türk Telekom stadı yaya ve deniz ulaşımının imkansız olduğu bir bölgeye yapılmıştır. Yaya ulaşımının imkansız olduğu bu bölgeye haftanın bir günü bu kadar insanın metro veya kendi araçları ile gelmesi bölgedeki bazı sokakların ve caddelerin trafiğinin kilitlenmesine yol açıyor. Buna karşılık yapılan büyük Katlı Otopark bölgenin ihtiyacını karşılamamıştır.
Sonuç olarak, şehirlerimiz ve ilçelerimiz önü alınamaz bir şekilde büyürken, bizim bu büyümeyle birlikte gelen problemlere yeterince cevap verememiz veya başka bir tabir ile “yama” yapmamız sorunlarımızı gidermemiş hatta büyütmüştür. Örneğini verdiğimiz Kağıthane ilçesi için yapılacak yegane şey; göç ile artan nüfusu önlemektir. Bunun yanı sıra, sadece birkaç insanın yararı için yapılan çözümler yerine bütün herkesin yararının düşüldüğü “kesin” yapısal çözümler yaratmaktır.
İNOVASYON KENTİ
Yukarıda belirttiğim Seyrantepe bölgesinin sorunlarından yola çıkarak Seyrantepe bölgesinde başarılı öğrenciler, üretken sanayiciler, girişimciler, yatırımcılar, araştırmacılar, teknisyenler ve işçiler için İstanbul’un inovasyon, teknoloji ve sanayi merkezini kurmayı hedefliyoruz.Konut, parekende ve iş dünyasını birleştiren binalar,geleneksel işçilik ve gelecekteki sürdürülebilir teknolojileri iç içe düşünerek bu kenti kuruyoruz. Bunun yanı sıra ülkemizin sanayi ve teknoloji ihtiyacını karşılamasını öngördüğümüz bu merkez, 3 tarafı üniversiteler ile oluşan bu bölgede bulunuyor. Öğrencilerin bu teknoloji ve sanayi merkezine entegresini sağlayarak, bu merkezin devamlılığını sağlamayı hedefliyoruz.Karma bir merkez olacak olan bu “inovasyon merkezi” içerisinde:
· Açık mekanları ile gelecekteki “iş” anlayışına uygun iş merkezleri
· Öğrenciler ile sanayicileri birleştirecek atölyeler
· Üretilen ürünleri sergileyecek sergi alanları
· Öğrenci yurtları
· Konutlar
· Parklar
· Bahçeler
· Meydanlar
· Yayalaştırılmış yollar
· Hafif raylı sistemler
bulunacak.
TASARIM KARARLARI:
Tasarımı belirleyen en önemli kriterimiz bu merkezin varlığının en az 100 yıl devamlılığını sağlamaktır.
Vaziyet Planı belirlenirken bu arazinin mevcut insan ve taşıt yoğunluğu düşünülmüştür.
Fizikte ve kentsel tasarımdan bildiğimiz gibi dikdörtgen planlı yerleşim yerlerinde bazı kritik baskı noktaları bulunmaktadır. Kritik baskı noktaları içerisinde kola olan bir kutunun dışarı doğru yaptığı basınç olarak örnek verilebilir. Fizikçiler iç ve dış basıncı dengelemek için bu baskı noktalarını kaldırmış kola kutularını yuvarlak yapmıştır. Kentsel planlamada, dikdörtgen yerleşen bir bölgede zaman içerisinde bazı noktaların basınçları yani yoğunlukları artar. Köşe başlarında oluşan bu basıncı azalmak için ve her yerin önemini korumak için yuvarlak ve elips formlar düşünülmüştür.
- Yaya yoğunluğu ile taşıt yoğunluğunu birbirinden ayırmak için tamamen yayalaştırılmış yollar ve taşıtlar için alt geçitler düşünülmüştür.
- Yükselen yapılar bir bütün oluşturacak ve bir heykeli anımsatacak.
YERLEŞİM KARARLARI:
· İş hacmi gittikçe yükselen Büyükdere Caddesi üzerinde ürün sergi merkezlerini kuracağız. O yoldan geçen herkesin dikkatini çekmesi gereken bir merkez kuracağız.
· Yine Büyükdere caddesi üstünde, metro istasyonuna yakın bir bölgede öğrencilerin yaşam alanlarını yapacağız.
· Bu “inovasyon merkezi”nin yıllar içerisinde büyümesini kontrol edebilmek için ne tarafa doğru büyümesi gerektiğini düşündük.
· Tem otoyoluna yakın olan kuzey bölümde ise iş merkezleri bulunacak. Büyüme aksı kuzeye doğru olacak.
·· İşçi ve işçi ailelerinin yaşadığı bölgeye yakın olması için Sanayi kuruluşları Yavuz Sultan Selim Caddesi üzerinde yer alacak.
Kaynakça
«Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşümü.» TOKİ. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşümü. Ankara, 2009.
«Kentsel Nüfusun Kırsal Nüfusa Oranı.» Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. Çevresel Göstergeler. 2010.
«Metro İstanbul Tarihçesi.» İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Metro İstanbul Tarihçesi. İstanbul, 2018.
MUHAMMET KİRAZ
MMA+ DESIGN
MİMAR
Küreselleşme ve Kentleşme ile Beraber Gelen Dönüşüm: Kağıthane, İstanbul
Commenti